YenidoÄanlarda aÄrı ve analjezi konusu son yıllarda yoÄun olarak ele alınmakta ve birçok çalıÅma ile deÄerlendirilmektedir. Eskiden varolan, yenidoÄanlarda aÄrı hissi hiç veya yeteri kadar algılanmaz düÅünceleri günümüzde yerini, yeteri kadar algılanır fakat yeteri kadar deÄerlendirilemez tartıÅmalarına bırakmıÅtır. YenidoÄanda aÄrı algılanması ve analjezinin yerinin tartıÅılabilmesi için, aÄrı yollarının geliÅimi, olgunlaÅması ve yenidoÄan dönemindeki durumunun bilinmesinde yarar vardır.
AÄrı yollarının anatomik geliÅimi : Ä°lk nosiseptörler intrauterin yaÅamın 7. haftasında perioral bölgede ortaya çıkar. Daha sonra, 9. haftada yüz bölgesine, 11. haftada avuç içi ve ayak tabanına, 15. haftada ekstremite proksimal kısımlarına ve 20. hafta tamamlanmadan önce tüm vücut yüzeyine yayılır. Ä°ntrauterin yaÅamın 28-32. günlerinde spinal sinirlerin ön ve arka kökleri farklılaÅarak, 34. günde spinal sinir dallanmaları tamamlanır. Embriyonik dönem tamamlanmadan önce afferent yolların tamamı, myelinizasyon hariç, geliÅir. Nöronal farklılaÅma ve migrasyon erken geliÅse bile, aÄrı yollarının myelinizasyonu uzun zaman alır. Bu nedenle de, yenidoÄan aÄrıyı algılamaz gibi bir yanlıŠkanı geliÅmiÅ idi. Oysa, myelin kılıfların geliÅmesi, impulsların iletiminden deÄil, iletim hızıyla ilgilidir. Myelinizasyon, intrauterin 22. haftada servikal bölgeden baÅlar. Serebral korteks geliÅimi embriyonik yaÅamın 8. haftasında baÅlar ve 20. haftasında nöronal migrasyon tamamlanır. Ä°ntrauterin yaÅamın 18. haftasında EEG aktivitesi baÅlar ve 28.-29. haftalarda kortikal potansiyeller (duysal, görsel, somestetik) kaydedilebilir. GebeliÄin 12-16. haftalarında spinal kord arka boynuzu ve spinal ganglionlarda P maddesi görülür. DoÄumda, P maddesi ve spesifik reseptörleri adult deÄerlerine yakın seviyelere ulaÅır.
Sonuçta, iki ana aÄrı yolu olan spinotalamik yol ve spinoretiküler yol gebeliÄin 3. trimestrinde fonksiyonel hale gelmiÅ olur. Dolayısıyla prematür infantlar da bile anatomik ve biokimyasal geliÅme, aÄrılı uyaranların normal iletimi için yeterlidir.
Endojen opioidler ve reseptörleri : DoÄumda, muhtemelen neonatal strese baÄlı, endojen opioidlerin önemli ölçüde salınımı saptanır. 24. saatten itibaren düÅmeye baÅlayan opioid seviyeleri, yaÅamın 5. gününde adultlardaki normal düzeylere iner. Spinal seviyelerde, postnatal yaÅamın 12-14. haftalarından önce enkefalinler saptanamamaktadır. Benzer Åekilde, inici inhibitör sistem doÄumda fonksiyonel deÄildir (muhtemelen inici inhibitör sistemin nörotransmitterleri olan serotonin, 5-hidroksitriptamin ve norepinefrinin daha geç dönemde ortaya çıkıÅından kaynaklanmaktadır). Analjezi ile ilgili olan inici inhibitör sistem, aÄrı bilgisini taÅıyan iki yoldan farklı olarak, postnatal yaÅamın birinci ayının sonuna kadar matür deÄildir. Hayvan ve insanlarda yapılan araÅtırmalarda doÄumda opioid reseptörlerinin tam geliÅmiÅ olmadıÄı ve sonradan giderek arttıÄı vurgulanmaktadır. YenidoÄan insan, yenidoÄan ratların aksine, morfin ve benzeri analjeziklerin etkisine hassastır.
Neonatal dönemde aÄrının klinik ifadesi: AÄlama, yenidoÄanın aÄrılı olaylara karÅı verdiÄi en belirgin ve izlenebilir reaksiyondur. YenidoÄanın distres tipleri ile aÄlama seslerinin akustik karakteristikleri arasındaki korelasyonla ilgili çeÅitli çalıÅmalar yapılmıÅtır. YenidoÄanın, doÄum aÄlaması, aÄrı aÄlaması, açlık ve keyifli olduÄunda çıkardıÄı farklı seslerin spektrografik çalıÅmalarında genellikle doÄru tanımlamalar yapıldıÄı bildirilmektedir.
AÄrı aÄlaması genellikle disfonik ve hiperfoniktir. AÄrı aÄlamalarının süresi uzamıŠve giderek azalan bir melodik çizgisi vardır. AÄlamanın cinsi ve Åiddeti, sadece o andaki nedene baÄlı olmayarak, çocuÄun tecrübesindeki huzursuzluklar da etkili olabilir. ÃrneÄin, uzun süre aç kalan çocukta açlık aÄlaması, aÄrıdan olan aÄlama ile karıÅabilir.
Sonuçta; eÄer duysal sinyal belli bir sürede azalmıŠise aÄrı aÄlaması, korku aÄlaması ve açlık aÄlaması arasında ayrım yapmak olanaksız olabilir. AÄlamanın akustik karakteristikleri, aÄlamanın nedeni olan faktörler hakkında küçük bilgiler verebilir. AÄlama, aslında çocuÄun çevresine verdiÄi uyarıcı bir semptomdur.
YenidoÄanlar aÄrılı uyaranlara farklı reaksiyonlar gösterebilir. AÄrılı uyarana karÅı, yenidoÄanın, diffüz bir refleks motor hareketle cevabı gözlenebilir. Bu reaksiyonlar, 30 haftanın altındaki prematüre infantlarda bile bulunur. Ancak 1. aydan sonraki yaÅlarda uyarının yerine göre daha direkt cevaplar verilmeye baÅlanır. 3. ayda ekstremiteye verilen aÄrılı uyaranlara lokalize ekstremite çekme cevabı geliÅir.
Stres hormonlarının (özellikle kortizol) serum konsantrasyonları, cerrahi iÅlemler sırasında analjezi yetersiz ise, prematüre infantlar da dahil, yenidoÄanlarda hızla yükselir ve uzun süre yüksek kalır. Stres hormon seviyeleri, derin genel anestezi veya intraoperatif ve postoperatif dönemde etkili dozlarda santral etkili analjeziklerin kullanımı ile baskılanabilir. Bu hormonal cevaplar aÄrıya spesifik deÄildir. AÄrı ve benzeri hoÅ olmayan tüm uyarılara cevaptır.
YenidoÄanda aÄrı, nabız ve solunumda hızlanma, kan basıncı, periferik oksijen saturasyonu ve cilt ısısında artıŠgibi otonomik deÄiÅikliklere neden olabilir. Avuçlarda terleme, aÄrının anlamlı bir göstergesi olabilir. Ancak yenidoÄanlarda, sadece 37 haftanın üzerinde gestasyonel yaÅı olanlarda deÄerlendirilebileceÄi bildirilmektedir. Tüm bu istenmeyen reaksiyonlar, etkili bir analjezi sonrasında görülmez.
AÄrının deÄerlendirilmesi: YenidoÄanda aÄrılı uyaranlara baÄlı fizyolojik deÄiÅiklikler izlenebilir. Bu yaÅ grubunda sözel iletiÅim olmadıÄından, hareketlerin izlemi ile deÄerlendirme esas olacaktır (Tablo 1-3).
YenidoÄanda analjezi yöntemleri :
- Farmakolojik yöntemler
- NSAI ilaçlar
- Opioidler
- Adjuvanlar
- Bölgesel yöntemler
1. Santral bloklar
- Kaudal epidural
- Lomber epidural
- Torakal ve servikal epidural
- Spinal
2. Periferik bloklar
- Ãst ekstremite proksimal blokları
- Lomber pleksus blokları
- Sakral pleksus blokları
- Ekstremite distal blokları
- Trunkus blokları
A. FARMAKOLOJÄ°K YÃNTEMLER : Farmakolojik tedavi prensipleri ve ilaçlar ayrı konular halinde iÅleneceÄinden burada deÄinilmeyecektir.
B. BÃLGESEL YÃNTEMLER : Bölgesel yöntemler olarak belirtilen giriÅimler, sadece intraoperatif dönemde deÄil, postoperatif dönemi de kapsayarak akut ve kronik aÄrı tedavisinde kullanılabilir. Bu hastalarda, sadece bölgesel yöntem, bölgesel yöntem + sedasyon veya bölgesel yöntem + yüzeyel genel anestezi yöntemleri uygulanabilir. Ãocuk yaÅ grubu çevreden, maskeli insanlardan, ıÅıklardan ve yapılacak uygulamalardan huzursuz olacaklarından, sedasyon veya yüzeyel genel anestezi gereksinimi doÄurur. Büyük çocukların operasyon döneminde uyandırılmaları sorun yaratabilecek iken, yenidoÄanların çevreden etkilenmeleri önemsiz derecede olduÄundan, bölgesel yöntem uygulaması yeterli etkinliÄe ulaÅtıÄında, genel anesteziye devam edilmeyebilir.
Endikasyonları :
Genel anestezi uygulanmasında sakınca veya güçlük olan durumlar
Ä°ntraoperatif ve postoperatif analjezi
YenidoÄanlarda lokal anestezik seçimi: Ester tipi lokal anesteziklerin yıkımı psödokolinesteraz enzimi tarafından olur. YenidoÄanlarda bu enzimin aktivitesi, eriÅkinlerdekinin %50âsi oranındadır. YenidoÄanlarda, methemoglobin redüktaz enzim aktivitesi yeterli olmadıÄından, prilokain kullanımı önerilmemektedir. Amid tipi lokal anestezikler karaciÄerde mikrozomal enzimler tarafından metobolize edilir. Lidokain metabolitlerinin farmakolojik aktiviteleri çok az olup, eliminasyonu 10 saate kadar uzayabilir. Mepivakain metabolitleri farmakolojik olarak aktif olmasına karÅın, yenidoÄanlarda bile plazma konsantrasyonları sistemik yan etki oluÅturmayacak kadar düÅüktür. Bupivakain ve etidokain metabolitleri de baÅlıca karaciÄerde konjuge olur. Bazı metabolitlerin yarılanma süresi bupivakainden daha uzun olmasına karÅın, farmakolojik rollerinin henüz açık olmadıÄı bildirilmektedir. Aminoamidlerin biotransformasyonu için gerekli mikrozomal enzimlerin çoÄu doÄumdan sonra fonksiyoneldir. Ancak yenidoÄanlardaki aktiviteleri, adultlara oranla daha zayıf olduÄu ve adultlarla yenidoÄanlar arasındaki farmakokinetik farklılıkların da bununla açıklanabileceÄi ileri sürülmektedir.
YenidoÄanlarda lokal anestezik seçiminde ve dozunda dikkatli ve özenli olmak gerekir. Ãocuklarda, 1/200 000 veya 1/400 000 adrenalinli %0.5-2 lidokain, %0.5-2 mepivakain ve %0.125-0.5 bupivakain kullanımı önerilmektedir. YenidoÄanlarda, özellikle, mepivakain ve bupivakain dikkatli kullanılmalıdır. %1 lidokain ile %0.5 bupivakain eÅit miktarlarda karıÅtırılarak 1/200 000 epinefrinli solusyon hazırlanarak kullanılabilir. Ãzellikle yenidoÄanlarda ve infantlarda, bupivakainin sürekli kaudal epidural yoldan infüzyonu sonucu birikime baÄlı, toksik bulguların ortaya çıktıÄı bildirilmiÅtir.
Santral bloklar :
a. Kaudal epidural giriÅim: Kaudal anestezi/analjezi, sakral hiatustan girilerek sakrokoksigeal membran altına, kaudal epidural sahaya ilaç verilmesi ile oluÅturulur. Sakral hiatus, gerçekte ligamentum flavumun devamı olan sakrokoksigeal membranla örtülüdür. YenidoÄanlarda, sakral kornu ve sakral hiatus kolay palpe edildiÄinden lokalizasyon sorunu olmaz. Sakral hiatus yaÅla beraber giderek kapanır ve 7 yaÅ sonrası kaudal giriÅim güçleÅir. DoÄumda dural sak S3-S4 düzeyinde iken, 2-5 yaÅ arasında S2âye yükselir. Sakral hiatus-dural sak arası mesafe, eriÅkinde maksimum 70-75 mm arasında iken, yenidoÄanlarda 10 mm ve altında olabilir. YenidoÄanda kaudal epidural alan, epidural yaÄ dokusu ile dolu olup, jelatin kıvamındadır. Bu nedenle lokal anestezikler hızlı ve uniform yayılır.
Endikasyon : Kaudal anestezi, özellikle yenidoÄanlarda, infantlarda ve yüksek riskli çocuklarda alt karın ve alt ekstremitelerde yapılacak hemen tüm giriÅimlerde intraoperatif ve postoperatif analjezide etkili olarak kullanılabilir. Kaudal giriÅim, çocuklarda uygulanan tüm bölgesel yöntemlerin yaklaÅık % 50âsini oluÅturur. Ãok etkili ve güvenilir olan bu yöntemin baÅarısızlık oranı ortalaması % 3âün altında bildirilmiÅtir. Bu oran, yenidoÄanlarda ve infantlarda, deneyimli uygulayıcılarla çok daha düÅük bulunmuÅtur.
Doz: Kaudal anestezi uygulamalarında, yaÅ ve vücut aÄırlıÄına göre farklı doz hesaplamaları vardır.
Her spinal segment için yaÅ/volüm iliÅkisi :
V= 0.0764 + (0.0762 x ay)
V= 2 + (0.5xay)
Her spinal segment için vücut aÄırlıÄı(kg)/volüm iliÅkisi :
V= 0.05 x kg
V= 0.12 + (0.033 x kg) 8 kg altında çocuklar için
Kontrendikasyon : Uygulama sahasındaki lokal enfeksiyonlar, sakrumun major malformasyonları ve menenjit gibi durumlarda kontrendikedir.
Komplikasyonlar :
Subkutan enjeksiyon | |
Sakral foremen enjeksiyonu | |
Ä°ntravasküler enjeksiyon (genel-de %10-15, deneyimli ellerde ve iÄne seçimi ile % 1.5 düzeylerinde) | |
Dura delinmesi (genel olarak doÄru teknikle %2.5, deneyimli ellerde %0.1 ve altı) | |
DiÄerleri : Kemik iliÄi, rektum ve pelvik damarlara giriÅ gibi komplikasyonlar, yanlıŠteknik sonucu ve çok nadir görülür. |
b. Sakral epidural giriÅim : Eskiden sadece kaudal giriÅim baÅarısız olanlarda uygulanırken, günümüzde özellikle 6 yaŠüzerinde özel endikasyonları olabilir. Ãocuklarda kullanılan bölgesel yöntemlerin yaklaÅık % 10âunu oluÅturur. Kolay ve güvenilir bir yöntemdir. T9 ve altında yapılacak cerrahi giriÅimlerde uygulanabilir ve sakral epidural kateter yerleÅtirilebilir. Ãocuklarda posterior superior iliak çıkıntıları birleÅtiren çizgi, S2 vertebra spinöz proçesinden geçer. YenidoÄanlarda ve infantlarda en kolay giriÅim, S1-S2 veya S2-S3 aralıklarından yapılır. Ãünkü, S1-S2 aralıÄı çizilen hattın hemen üstünde ve S2-S3 aralıÄı bu hattın 0.5-1 cm kadar altında olup, lokalizasyon sorunu olmaz.
c. Lomber epidural giriÅim : Ãocuklarda 3. sırada kullanım sıklıÄı olan bölgesel iÅlem olarak bildirilmektedir. Lomber epidural uygulama güçlüÄü, eriÅkinlere oranla daha fazladır. YenidoÄanlarda, lomber epidural uygulamada, uygun iÄne ve tanımlama yöntemi kullanılarak iÅlemin gerçekleÅtirilmesi ile komplikasyonlar azaltılabilir. 1 yaÅ altındaki çocuklarda, ideal epidural iÄne, 22G, 30 mm uzunlukta önerilmektedir. YenidoÄanlarda, yan pozisyonda epidural alanda negatif basınç çok az veya bazen olmayabilir. Bu nedenle, yenidoÄanlarda, asılı damla yerine direnç kaybı yöntemi tercih edilmelidir. Uygulamada 1-3 ml normal salin solusyonu veya medikal CO2, epidural saha tanımlamasında kullanılabilir. Ãzellikle yenidoÄanlarda, epidural alanı tanımlamada kullanılan solüsyon, verilecek ilacı dilüe edeceÄinden veya istenmeden yapılan bir subaraknoid giriÅimde gelecek BOS ile karıÅarak yanılgıya neden olabileceÄinden hava tercih edilebilir. Ancak emboli ve spinal bası gibi komplikasyonlara neden olmamak için, steril ve kolay absorbe olabilen medikal CO2, küçük volümlerde (en fazla 4 ml) kullanılmalıdır. Epidural alanı tanımlama, sorun olabileceÄinden, özellikle infantlarda ve çocuklarda deneyimli kiÅilerin yapması gereklidir. YenidoÄanlarda, lomber epidural kateter uygulaması da mümkündür. Ancak eriÅkinlerden daha güç ve komplike bir iÅlem olduÄundan komplikasyonları azaltmak için mutlaka deneyimli uygulayıcı olmalıdır.
d. Torasik ve servikal epidural giriÅim : YenidoÄanlarda çok nadir uygulama alanı vardır.
e. Spinal anestezi : Epidural giriÅimlerden daha nadir uygulanan bir yöntemdir. YenidoÄanda, konus medullaris L3 seviyesinde sonlandıÄından, yapılacak giriÅimler L4-5 veya L5-S1 aralıklarından gerçekleÅtirilmelidir. YenidoÄanlarda L4-5 seviyesinde, cilt ile subaraknoid bölge arası 12 mm kadardır. Uygulamalarda, 30 mm uzunluk ve 26 G kısa uçlu spinal iÄnelerin kullanımı önerilmektedir. Uzun uçlu veya yandan delikli iÄnelerin kullanımı, iÄne birkaç mm ilerletildiÄinde duramaterin ön bölümüne geçebileceÄinden, yenidoÄanlarda riskli olabilir. Ä°laç olarak, bupivakain, tetrakain ve lidokain önerilebilir (Tablo. 5).
Spinal anestezi endikasyonları, göbek altı ekstraperitoneal tüm cerrahi giriÅimleri kapsar. Komplikasyonları, epidural giriÅimlerdekine ek olarak, menenjit ve total spinal bloktur.
Periferik bloklar
a.Ãst ekstremite proksimal blokları : Ãst ekstremitede cerrahi ve analjezi amacıyla yapılan bloklardan aksiller yaklaÅım, daha güvenli ve kolay uygulanır olması nedeniyle, çocuklarda tercih edilebilir.
b. Lomber pleksus blokları : Femoral sinir bloÄu, yenidoÄanlarda, uygulaması kolay ve baÅarı oranı yüksek olduÄundan yapılabilir. Lomber pleksusa ait diÄer sinir bloklarının uygulaması güç ve baÅarı Åansı düÅük olduÄundan önerilmez.
c. Sakral pleksus blokları: YenidoÄanlarda siyatik sinir bloÄu uygulanabilir. Ãzellikle yenidoÄanlarda, intramuskuler enjeksiyonlar sırasında siyatik sinir enjeksiyon injurileri sıklıkla rapor edilmektedir. Ratlarda yapılan çalıÅmalarda, siyatik sinire yapılan normal konsantrasyonlarda lokal anesteziklerin injuri oluÅturmadıÄı bildirilmiÅtir. Ancak, blok yapılırken kullanılan iÄnenin özelliÄi, lokal anestezik ajanın konsantrasyonu, ilacın tespit maddeleri ve verilen volümün özellikle yenidoÄanlarda geçici de olsa injuri oluÅturacaÄı gözardı edilmemelidir.
d. Ekstremite distal blokları: Ãocuklarda, özellikle, ameliyathane dıÅındaki iÅlemlerde ve analjezi amacıyla uygulanabilir. Ancak sinir injurisi açısından dikkatli olmak gerekir. Uygun iÄne ve sinir stimülatörü kullanılmalıdır.
e. Trunkus blokları: Ä°nterkostal sinir blokları ve intraplevral anestezi, yenidoÄanlarda, baÅarısız ve komplikasyon oranı yüksektir. Ä°lioinguinal ve iliohipogastrik sinir blokları yapılabilir, ancak baÅarı oranı düÅüktür. Penil blok, kolay ve güvenlidir. Paravertebral sempatik blok, perineal ve pudental sinir blokları, çocuklarda baÅarısızdır.
KAYNAKLAR
- Badgwell JM, Cravero JP, McClain BC et all. Perioperative pain management. In: Pediatric Anesthesia. Ed. By JM Badgwell, Lippincott-Raven Publ., Philadelphia, 10:227-266, 1997.
- Broadman LM, Rice LC. Neural blockade for pediatric surgery. In: Neural blockade in clinical anesthesia and management of pain. Third ed., Ed. By MJ Cousins and PO Bridenbaugh. Lippincott-Raven Publ., Philadelphia, 20:615-637, 1998.
- Busoni P, Sarti A. Sacral intervertebral epidural block. Anesthesiology. 67: 993-995, 1987.
- Dalens B. Caudal anesthesia. In: Regional Anesthesia in infants, Children and Adolescents. Ed. By B. Dalens, Williams Wilkins, London, 7:172-194, 1995.
- Dalens B. Nociception and pain. In: Regional Anesthesia in infants, Children and Adolescents. Ed. By B. Dalens, Williams Wilkins, London, 2:35-66, 1995.
- Hassan SZ, Caudal anesthesia in infants. Anesth. Analg., 56:686-689, 1977.
- Morton NS. Pain assessment in children. Paediatric Anaesthesia. 7:267-272, 1997.
- Myers RR, Kalichman MW et all. Neurotoxicity of local anesthetics. Anesthesiology. 64:29-35, 1986.
- Naulty JS, Ostheimer GW et all. Incidence of venous embolism during epidural catheter insertion. Anesthesiology. 57:410-412, 1982.
- Saint-Maurice Cl. Spinal anesthesia. In: Regional Anesthesia in infants, Children and Adolescents. Ed. By B. Dalens, Williams Wilkins, London, 11:262-273, 1995.
- Spiegel P. Caudal anesthesia in pediatric surgery. Anesth. Analg. 41:218-221, 1962.
- Tobias JD. Spinal anaesthesia in infants and children. Paediatric Anaesthesia. 10:5-16, 2000.
- Walker SM. Introduction to pain in pediatric and neonatal patients. In: Neural blockade in clinical anesthesia and management of pain. Third ed., Ed. By MJ Cousins and PO Bridenbaugh. Lippincott-Raven Publ., Philadelphia, 23:715-725, 1998.
- Yaster M, Maxwell LG. Pediatric regional anesthesia. Anesthesiology. 70:324-338, 1989.
Doç.Dr.Fuat GüldoÄuÅ
Ondokuzmayıs Ãniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji Anabilim Dalı
YenidoÄan Cerrahisinde Analjezi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder