Ä°nsan genetiÄi, insanlardaki deÄiÅikliÄi ve kalıtımı (irsiyet) inceler. Tıbbî genetik ise; insanda tıbbî ehemmiyeti olan genetik varyasyonları, hastalıÄa yol açan genlerin ailelerde ve toplumda nasıl yayıldıÄını, hangi mekânizmalarla hastalık olarak ortaya çıktıÄını inceler.
Bazı irsî hastalıklar tek bir genin mutasyona uÄramasıyla ortaya çıkabilir. Genellikle temel yapı taÅları olan proteinlerde bozukluk yüzünden ortaya çıkan bu hastalıklara misâl olarak akondroplazi, ailevî hiperkolesterolemi, nörofibromatoz, osteogenesis imperfecta (cam kemik hastalıÄı) verilebilir.
DoÄuÅtan metabolizma bozukluklarına sebep olan bazı hastalıklar aile için çok yıkıcıdır. Antitripsin, fenilketonüri, cystik fibrozis, orak hücreli anemi ve thalassemi gibi hastalıklar akraba evliliÄinden doÄan çocuklarda daha sık görülür. Bu durum, anne ve babanın aynı mutant geni, ortak aile fertlerinden alma ihtimalinin, ortak bir atadan gelmeyen kiÅilerin yaptıÄı evliliklerdekinden daha yüksek olmasından kaynaklanır.
Bazı hastalıklarda klinik belirti vermeyen taÅıyıcı kiÅiler özel moleküllerin arandıÄı biyokimyevî testlerle belirlenebilmektedir. Duchene tipi kas distrofisi, hemofili ve hunter sendromu bu tip hastalıklardandır. Bazı hastalıkların iki ya da daha çok sayıda küçük mutant gen ile çevre faktörlerinin karÅılıklı tesiri neticesi ortaya çıktıÄı düÅünülür. Ãocuklardaki beyin ve omurilik bozuklukları, doÄuÅtan kalb anomalileri, doÄuma baÄlı kalça çıkıÄı, pilor stenozu, yarık dudak ve yarık damak gibi sık görülen doÄuÅtan mevcut bozukluklardır.
EriÅkinlerde ise iskemik kalb hastalıkları, Åizofreni, alerjik hastalıklar ve hipertansiyon çok faktörlü kalıtıma örnektir.
Bazı hastalıklar ise genlerin mutasyonu olmadan da, kromozomların sayı eksikliÄi veya fazlalıÄı sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Bunların en çok bilinenleri mongolizm, klinefelter sendromu, surner sendromu’dur.
Bazı hastalıklar ise kromozomların parçalarındaki kopma, katlanma veya eklenme gibi yapı bozukluklarından kaynaklanır. Meselâ kromozomun bir parçasının silinmesiyle ‘kedi sesi sendromu’ isimli bozukluk ortaya çıkmaktadır.
Genlerle tedavi
Genlerin tanımlanması ve gen teknolojisindeki geliÅmeler hastalıklarla mücadelede ve korunma hususunda çok önemli imkânlar sunmaktadır. Bu maksatla genetik malzemeyi kısmen deÄiÅtirme safhasına kadar gelinmiÅtir.
Gen tedavisinin temel gayesi, hastalıÄa yol açan eksik yahut kusurlu genlerin yerine, saÄlıklı kopyalarının hücreye yerleÅtirilmesidir. Genetik bozukluktan kaynaklanan semptomların kontrol edilmesi için ilâç verme yerine, hastalıÄın kaynaÄına inilip hastanın bozuk olan genetik yapısının düzeltilmesine çalıÅılmaktadır.
Ãok çeÅitli gen tedavisi metotları vardır. BaÅarılı bir gen tedavisi için önce hastalıÄa sebep olan genin tespiti ve klonlanarak yani teksir edilerek çoÄaltılması gerekir. Ä°nsan gen haritasını çıkarmayı hedef alan proje ile istenilen genleri tespit ederek haritalamak mümkün olabilecektir. Genin tanımlanmasından sonraki safhada, genin hedeflenen arızalı Åifreye sahip hücrelere nakledilmesi ve bu genin kodladıÄı proteinin üretiminin (ekspresyon) baÅlatılması gelir. Gen tedavisinin diÄer mühim elemanlarıysa tedavi edilmek istenilen hastalıÄı ve gen nakli yapılacak hücreleri iyi tanımak; gen naklinin muhtemel yan tesirlerini anlamaktır.
Gen Tedavisi İki Bölümde İncelenebilir
Birinci tipte cinsiyet hücresinin (yumurta veya spermin) arızalı genleri deÄiÅtirilir. Bu tedavide, genlerde yapılan deÄiÅiklik nesilden nesile aktarılacaÄından, hem ahlâkî hem de teknik problemler ortaya çıkaracaktır.
Ä°kinci tip tedavide ise, vücut hücrelerindeki arızalı genlerin tamamı birden deÄiÅtirilir. Bu tip, cinsiyet hücrelerine tesir etmediÄinden, sadece ilgili hastaya tesir eder. Günümüzde yapılan gen tedavisi çalıÅmalarının çoÄu vücut hücrelerine yöneliktir.
Gen tedavisi aynı zamanda bir ilâç taÅıma sistemi olarak da kullanılabilir. Buradaki ilaç, nakledilen genin kodladıÄı proteindir. Bunun için, istenilen proteini kodlayan bir gen, hastanın DNA’sına yerleÅtirilir. Meselâ ameliyatlarda, pıhtılaÅmayı önleyici bir proteini kodlayan gen, ilgili hücrelerin DNA’sına yerleÅtirilerek, tehlikeli olabilecek kan pıhtılarının oluÅumunu önleyebilir.
Günümüzde yapılan araÅtırmalarda, virüsleri kullanarak hastalıÄa yol açan gen parçalarının yerine, hastaları iyileÅtirme gayesiyle yeniden düzenlenmiÅ genler yerleÅtirilmektedir. Bunun için deÄiÅtirilmiÅ hücreler kullanılmaktadır. Bu hücrelere tedavi edici geni taÅıyan bir genetik yapı bir virüs içinde sokulduÄunda, tedavi edici geni içinde taÅıyan virüsler elde edilir.
Bu Åekilde deÄiÅtirilmiÅ virüsler hücreye girmek için kendi metotlarını kullanırlar. Bu virüslerin taÅıdıÄı genomların çoÄalarak sahip olduÄu Åifreye uygun manada protein üretilmeye baÅlanır.
Ãte yandan, virüsün kendini çoÄaltmak için ihtiyaç duyduÄu genler, tedavi edici genlerle deÄiÅtirilmiÅ olduÄundan, virüs çoÄalıp hücreyi patlatamaz. Bunun yerine, hücrede virüsün taÅıdıÄı, hastalıÄı düzeltici genin kendini ifade etmesi mümkün olur. Genin kodladıÄı protein (yani ilâç) üretilir ve genetik bozukluk sebebiyle üretilemeyen proteinin yerini alır.
TaÅıyıcı olarak en çok kullanılan virüsler, retrovirüsler, adenovirüsler, herpesvirüsler (uçuk virüsü)’dir. Her virüsün kendine has dezavantajları vardır. Bölünmeyen hücrelere bulaÅamamak (retrovirüs), olumsuz immünolojik tesirler (adenovirüs), sitotoksik tesirler (herpes virüs) ve kısıtlı yabancı genetik materyal taÅıyabilme kapasitesi bazı zorluklardır.
Ä°lk gen tedavisi denemesini 1990′da Dr. French Anderson gerçekletirdi. Bu tedavide, Adenozin Deaminaz Enziminin (ADA) eksikliÄinden kaynaklanan hastalıÄın tedavisi hedeflenmiÅtir.
ADA eksikliÄi, çok seyrek rastlanan genetik bir hastalıktır. Normal ADA geninin ürettiÄi enzim, baÄıÅıklık sisteminin, normal fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için lüzumludur. ADA eksikliÄi ile doÄan çocuklarda, ciddi boyutlarda bir baÄıÅıklık sistemi problemi vardır. Sık sık aÄır enfeksiyonlara yakalanırlar. En ufak bir virüs enfeksiyonu bile hayatî tehlike oluÅturabilir. EÄer tedavi edilmezse, hastalık genellikle çocuÄun birkaç yıl içinde ölümüne sebep olabiliyor.
Bu ilk insan gen tedavisi iki hasta çocuk üzerinde gerçekleÅtirildi ve tedavi sonucunda iki çocukta da iyileÅme kaydedildi.
Bu ilk insan denemesinden sonra cystik fibrozis, yüksek serum kolesterolü (hiperkolesterolemi), bazı kanserler ve AIDS gibi hastalıklarla baÅa çıkmak için gen tedavileri plânlanmaktadır.
Kanser tedavisi için bilim adamları, baÄıÅıklık sistemi hücrelerini gen tedavisi yoluyla deÄiÅtirerek kanserli hücrelerin üzerine göndermeye çalıÅıyorlar. Hedef, vücuttan alınan bu hücrelerin, kanserle mücadeleyi temin eden genlerle silahlandırılıp tekrar vücuda verilmesi ve böylece bu hücrelerin kanserle daha iyi savaÅmalarını saÄlamak. Bu konudaki klinik deneyler devam etmektedir.
Genetik Bozukluklar ve Koruyucu Tıp
Koruyucu tıp, genetik bozuklukların yayılmasını önlemeye, zararlı genlerin toplumdaki nispetini azaltmaya çalıÅır.
Bu grup çalıÅmalarda geniŠölçüde baÅarı saÄlanabilmesini engelleyecek bazı sebepler vardır.
GenetiÄin hızla ilerleyen bir bilim dalı olmasına raÄmen, bitkiler ve hayvanlar üzerinde kolaylıkla yapılan birçok deneylerin insanlar üzerinde tekrar edilmesinin çok zor hattâ imkânsız olması, en önemli engelleyici faktördür. Ancak belli soy dalları üzerinde yapılan bazı incelemeler ve ikizler üzerinde yapılan müÅahadelerden faydalanılmaktadır.
Son senelerde geliÅtirilen metotlarla kromozomlarda meydana gelebilecek deÄiÅiklikler ve hasarlar konusunda elde edilen bilgiler, birçok anomalinin açıklanması umut vericidir.
Günümüzün önemli problemlerinden biri olan “iyonizan ıÅınlar”ın mutasyon yapıcı tesirleri ve bunlara karÅı alınması gereken koruyucu tedbirler konusunda daha geniŠçalıÅmaların yapılması gerekmektedir.
Birçok memlekette koruyucu ve sosyal tıp çalıÅmalarının ilerlemesi neticesi üreme çaÄına gelebilen genetik bakımdan arızalı kiÅilerin sayısı gittikçe artmaktadır. Böylece patolojik genlerin toplum içindeki yaygınlıÄı da artmaktadır.
Kalıtım SaÄlıÄı Alanında Koruyucu Hekimlik Hizmetleri
1) Genetik altyapının tespiti
Birçok ailenin sahip olduÄu genetik alt yapı iyi bilinirse hastalıkların daha baÅlangıçta önüne geçilebilir. Ãocuklarından birisine doÄuÅtan anomali, zekâ geriliÄi veya kalıtsal metabolik bir hastalık teÅhisi konulmuÅ olan bir aile, daha sonraki çocuklarının nasıl doÄacaÄını bilemez. Bu konuda korku ve endiÅe içinde kalır. Genetik hastalıÄı olan bir kiÅi gelecekteki muhtemel hastalıkları hakkında bilgi sahibi deÄildir. Bu sebeple birçok hususda kendi baÅına doÄru karar veremez. Evlenebilir mi? Evlenirse çocuk sahibi olmalı mıdır? Ä°kinci bir çocuk doÄru mudur? Bu ve buna benzer soruların en doÄru karÅılıklarının bulunması ve hastaya söylenmesi gereklidir. Son karar Åahsın ve ailenindir.
2) Gizli olarak hastalıklı gen taÅıyıcıların tespiti
Bu Åahısların erkenden tespitinin önemi büyüktür. Fenilketonüri vakalarında fenilalenin yükleme testi ile taÅıyıcıların % 90′ı meydana çıkarılabilmektedir.
Keza bazı hemoglobinopatilerde elektroforezden, pankreas cystik fibrozu vakalarında terden tuz miktarının ölçülmesi gibi incelemelerden faydanılmaktadır.
Baskın veya çekinik özellikte taÅıyıcı kiÅilerin hastalıklarını çocuklarına geçirmeleri riski bakımından deÄiÅik ihtimaller, ilgili kiÅilere açık olarak bildirilmelidir.
Herhangi bir patolojik genin toplumdaki daÄılıŠoranı yükseldikçe çocuÄun kromozon çiftlerinde bu genin toplanması (homozigotluk) ihtimali o nispette yükselir. Ãte yandan, bu tehlike, aynı genetik kaynaktan gelen kan akrabaları arasındaki evlenmelerde yakınlıÄın derecesine göre çok daha artar. O halde toplumda daÄılıŠnispeti yüksek bulunan patolojik genlerle ilgili hastalıklarda kan akrabaları arasındaki evlenmeler çocuklar bakımından çok tehlikelidir.
Herhangi bir ailede patolojik bir genin mevcut olduÄu biliniyorsa, kan akrabaları arasındaki evlenmelere müsaade edilmemelidir.
Ä°yonizan ıÅınların zararlı (mutasyon yapıcı) tesirlerine karÅı koruyucu hekimlik ve halk saÄlıÄı alanına giren deÄiÅik tedbirler alınmalıdır.
Kalıtsal bakımdan tehlikeli durumda olan bir kiÅide, genetik bir hastalıÄın meydana çıkmasını kolaylaÅtıran tesirlerin ortadan kaldırılmasına çalıÅılmalıdır. Bir diyabet geninin mevcut olması ihtimalinde; ÅiÅmanlıÄın engellenmesi ve karbonhidratların azaltılması, tüberküloza hassasiyet geninin mevcut olması ihtimalinde; özel koruyucu tedbirlere ehemmiyet verilmesi gibi tedbirler önemlidir.
Halk için kalıtım saÄlıÄı eÄitimi
Toplumda veya deÄiÅik sosyal gruplar içinde genel saÄlık eÄitimi çerçevesi içinde yapılacak bir kalıtım saÄlıÄı eÄitimi çok tesirli olur. Bu eÄitim bu hastalıkların bulunduÄu kiÅiye veya aileye hitap eden saÄlık eÄitiminin yaygın bir Åekli olarak kabul edilmelidir.
Genetik taramaları
Bir toplumda veya sosyal bir grup içinde yapılacak sistematik genetik taramalar ile patolojik genlerin yaygınlık derecesinin belirlenmesi (tahmin edilmesi) halk saÄlıÄı hizmeti bakımından çok önemlidir.
Ä°talya’da Thalassemia bölgelerinde yapılan taramalarda, vakaların meydana çıkarılması ve kendilerine ciddi genetik tavsiyelerde bulunulması Åeklindeki çalıÅmaların, bu bölgelerde hastalıÄın kontrol altına alınabilmesinde mühim bir rol oynamıÅtır.
Bütün bunlardan sonra görüyoruz ki, insan genom projesinin insanlıÄa faydalı olabilecek bir çok yönü vardır. “Ä°nsan Denen Meçhul”ün sırlarına bir kapı aralayan, Ä°lahî ilim ve kudretin apaçık bir göstergesi olan genetik program üzerindeki yeni keÅifler inananların imanını artırırken, maalesef inanmayanların bu imtihanı kaybetmesine de vesile olacaÄa benziyor. Her ilmî geliÅmeyi inkâr ve ilhâd yolunda, materyalizm ve ateizm adına yorumlayanlara diyecek bir Åeyimiz kalmıyor.
Ancak bu geliÅmeleri genetik hastalıklar adına takip edenlerin de dikkat etmesi gereken birçok nokta henüz aÅılabilmiÅ deÄildir. Bilhassa muhtemel hastalıkların tespiti hususunda riskin kiÅiye söylenip söylenmemesi, kürtaj veya kısırlaÅtırma muamelelerinin maddî ve manevî olarak getirip götürdükleri gibi hususların; dinî, ahlâkî ve vicdani boyutlarının ciddi olarak tartıÅılması gerekmektedir.
Genetik Hastalıklar ve İnsan Genom Projesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder