BilindiÄi gibi tüm canlılar hareket ve çeÅitli faaliyetleri sonucu birtakım yan ürünler denilen, farklı ve hücre veya organizmada durması olumsuz etkiler yaratacak maddeler ve bileÅikler meydana getirir. Bunların etkisi olmayacak bir yere atımı ise boÅaltım sisteminin iÅlevidir.
Deney konumuz olan böbreÄin incelemesine geçmeden önce böbrek ve onun görevini yapan organel ve kısımları tanımalıyız.
Ä°lk baÅta boÅaltım genel anlamıyla CO2, NH3, H2O, azotlu diÄer maddeler, madensel tuzların atımıdır. BoÅaltım sadece böbrekler ile deÄildir; rektum, anüs, burun delikleri, deri de görev alır. Direkt ve dolaylı (kan dolaÅımı yardımıyla, lenf sistemi yar., deniz suyu) boÅaltım olarak ayrılabilir. Direkt atıma örnek olarak sudaki bir hücreli canlı hücre zarından boÅaltımı gerçekleÅir. Dolaylı atımda süzme ve atım iÅlemi ile görevli birer organ daha yer alır.
Su, suda yaÅayan canlılar tarafından sadece idrarla atılırken, karada yaÅayan canlılarda solunum, terleme, idrarla atılır. CO2, solunum ile, madensel tuzlar idrar ve terle atılır. Azotlu atıklarsa zehirli atıklardır; kimi canlılarca ayrıÅtırılarak atılırlar.
Ãrik asit > Alantoin > Alantoik asit > Ãre > Amonyak
Organizma sistemi yükseldikçe boÅaltımda azotlu atıklar farklı Åekilde atılırlar. Ä°nsanda, kuÅlarda, sürüngenlerde, ikikanatlılardan baÅka böceklerde ürik asit olarak; ikiçenetli yumuÅakçalarda ve kabuklularda amonyak olarak dıÅarı verilir. Evrimle birlikte enzimsel organların azalması organizmayı, amonyaÄın kan içinde dolaÅımına karÅı gittikçe daha iyi korunmaya yöneltmiÅtir.
Bütün bu konular arasında Diyaliz aleti bu iÅlevlerin yerine gelmediÄi insanlar için geliÅtirilmiÅ, çaÄımızda yaygın bir cihaz olarak kullanılmaktadır.
BÄ°R HÃCRELÄ°LERDE BOÅALTIM
Ãzellikle difüzyon, ozmos ve sonra kontraktil koful yoluyla boÅaltım yapılır. Ãglena ve terliksi hayvanda kontraktil koful boÅaltımı yer alır. Bu koful, hücre içine hücrenin yaÅadıÄı su ortamından gelen fazla suyu atarak görev yapar. Yıldız Åeklinde kanatları vardır. Etrafındaki suyu topladıktan bir süre sonra dolan koful kasılarak peliküladan dıÅarı atar ve eski boÅ haline tekrar döner.
BÄ°TKÄ°LERDE BOÅALTIM
Bitkilerde boÅaltım yapraklar ve köklerde olur. Fakat bitkilerin yaÅadıÄı ortama göre de deÄiÅiklik gösterir. Kara bitkilerinde stomalar fazla suyu atarlar, bazı kara bitkileriyse bu terleme iÅini su savaÄı denilen yerden damlalar halinde minerallerle birlikte atarlar. CO2 stomalardan havaya bırakılır. Su bitkilerinde mantıksal olarak düÅünürsek hiçbir su ve boÅaltım sorunu yaÅanmaz. Difüzyon ve ozmosla maddelerin atımı saÄlanır. Bazı bitkilerse topraÄa kökleriyle verdikleri maddelerle atımı gerçekleÅtirirler.
Ãöldeki bazı bitkiler çölün bol mineralleriyle oluÅturdukları bileÅiklerle yapraklarında hidrokarbon türevleri çıkarırlar. Bu hidrokarbon güneÅte tepkimeye girerek bitkinin yanmasına neden olur fakat bundan önce tadının acı olduÄunu anlayan otçul hayvan bitkiyi yemez. Bu boÅaltım sistemi aynı zamanda savunma sistemidir. Bir diÄer boÅaltım Åekli ise maddeleri dıÅarı atmadan organizmayı ondan ayırarak veya zararlı maddelere dönüÅümü biriktirmedir.
OMURGASIZLARDA BOÅALTIM
Difüzyon ve ozmos da burada süngerler ve sölenterde geçerli bir boÅaltım türüdür. DiÄerlerinde ise özel olarak alev hücreleri, malpigi ve nefridyumlar yer alır.
Planarya difüzyon ve ozmosla boÅaltımını yaparken özellikle alev hücrelerinden oluÅan yapılar kullanırlar. Alev hücrelerinin her biri bir tüp içinde ve boÅaltım kanalına baÄlı olmakla geniÅ bir de uç kısımdan oluÅur. Bu uç kısımda tüpe uzanan siller vardır. Atım amacıyla bu siller titreÅirler. DıÅtaki su içeri girerken, içteki maddeler dıÅarı çıkar.
Yer solucanı, midye, salyangoz vb. kabuklu hayvanların boÅaltım organı nefridyumlar etrafında sillerle her halkada bir çift nefridyum yer alır. Huni gibi bulunan ucu halkadan halkaya baÄlıdır. Huninin kanal olmasıyla kıvrımlardan sonra bir halka ile dıÅarı açılır. Kılcal damarlar kanalları çevrelemiÅtir. Böylece metabolizma artıkları ve her türlü iyonlar kanaldan kanala geçer. Glikoz ve suyun bir kısmının geri emilimini saÄlanarak dıÅarı verilir. önemli husus ise CO2ânin difüzyonla atılmasıdır. Deri buna yardımcı olur. Böceklerde CO2 trake solunumu ile atılırken azotlu artıklar malpigi tüplerinin açık olan uçlarının sindirim kanalının son kısmına baÄlı olmasıyla önce kana sonra kapalı olan malpigi tüplerine geçer. Sindirim kanalının sonunda biraz su emilimi gerçekleÅir. Ãrik asite bir dönüÅüm geçirmiÅ olarak azotlu artıklar emilemeyen bir miktar su ile atılır.
OMUGALILARDA BOÅALTIM
Burada görev böbreklere düÅer. Fakat canlının yapısına göre deÄiÅim görülür. Pronefroz balık ve kurbaÄa embriyon evreleri ve köpek balıklarının tüm evrelerinde görülür.
* Pronefroz böbrek: Birimler nefridyumlardır; fakat sayıca çok fazladır. Nefridyumlardan akan artıklar kirpikli huni denilen pronefroz kanalına aktarılıp atılır. BaÄırsaÄın son kısmına gelen atıklar kloak denilen açık yoldan atılır.
* Mezonefroz böbrek: Pronefrozun geliÅme sonucu ortaya çıkmıÅtır. Balık ve kurbaÄaların erginlerinde yer alır (KuÅların ve memelilerin embriyonları). GeliÅme sonucu Bowman kapsülü iÅlem görür ve yine atıklar mezonefroz kanalı ile son baÄırsaÄa açılır.
* Metanefroz böbrek: Ergin kuÅ, sürüngen, memelilerin nefron birimleri vardır.
Ä°NSAN BOÅALTIM SÄ°STEMÄ°
Ä°nsanda boÅaltım sistemi metanefroz böbrek, idrar torbası, idrar kanallarından oluÅur. BoÅaltım sistemi edilgin deÄildir; aksine inceden inceye düzenlenmiÅtir. Hemeostazi saÄlanmasında esaslı etkilidir.
Åekilsel olarak; böbrek kurumuÅ fasulye tohumu gibi ve morumsu bir rengi vardır. 140-160 gr aÄırlıÄındadır. Omurganın iki yanında, bel denilen bölgede bulunur ve üzerlerindeki çukur yerler birbirlerine doÄru dönüklerdir. BöbreÄe süzülecek kanı getiren böbrek atardamarı, süzülen kanı kalbe veren böbrek toplardamarı bu çukur bölgeye gelir ve ayrılır.
BöbreÄin görevleri;
- Vücutta dolaÅımı zarar verecek maddeleri kandan ayırmak;
- Zararı olmasa dahi yer tutan maddelerin ayırımını yapmak;
- Kanın sıvı dengesini saÄlamak;
- Atardamar basıncının ayarlamak;
- Fosfor-Kalsiyum dengesini korumak;
- En önemli olansa alyuvar yapımında etkili içsalgı salgılamak.
Yukarıda sayılan maddelerin yerine gelmesi ile bir kısım suyla atım, idrar torbasında bir süre birikimden sonra olur.
Böbrek üç kısımdan oluÅmaktadır;
- Kabuk (korteks);
- Ãz (medulla);
- Havuzcuk (pelvis).
Böbrek birimleri nefronlardır, sayıları çok ve iki kısımdırlar. Ä°letim kanalı ve böbrek atardamarından ayrılan, glomerulus diye adlandırılan aÄ gibi damarlar yumaÄıdır.
Ä°lk kısım tek sıralı epitel hücreleri ile çevrili bowman kapsülü denilen kıskaç biçimli ve süzülen maddeleri toplama kanalına ileten kanaldır. Ä°kinci kısım ise glomerulustur ve diÄer kılcallardan farklı olarak çift katlı epitel yapıdadırlar.(Bu nedenle hipertansiyona dayanıklıdır). Süzme için girdiÄi bowman kapsülü ve glomerulusun kendisi malpigi denilen bir birim meydana getirir.Glomerulus, bowman kapsülünü ve ilerisini (¯kıvrımlı kanalcıÄı) dolaÅtıktan sonra böbrek atardamarına baÄlanır. Bowman kapsülü önce kıvrımlarla proksimal tüpü sonra henle dirseÄini oluÅturur. En son tekrar kıvrımlar yaparak distal tüpü oluÅturur. Henle kanalı özde, tüpler ise kabukta yer alırlar.
Nefronlar idrar kanalına doÄru uzanırken bir piramit Åeklini alırlar. Bunlara böbrek piramitleri denir.
Kalbin böbreklere yolladıÄı kan miktarı toplam kanın %15-%35 arası bir deÄiÅim gösterir. Ãünkü o an ki hal (çalıÅma, dinlenme vs.) etki etmektedir.
Süzülen maddeler havuzcuktan idrar kanalıyla mesaneye iletilir. Mesane normalde 250-300 ml sıvı alır. İçinde biriken üreye ve tuza karÅı dayanıklıdır. Günde saÄlıklı bir erkek 1500 ml idrar atar. Ä°drar yoÄunluÄu 1,018-1,022 arası deÄiÅir ve kokusu yeni ortaya atılan bir hipoteze göre kiÅiden kiÅiye farklılık gösterdiÄi söylenmektedir. Ayrıca toplum, coÄrafya, beslenme ve yaÅam tarzı etkili sebeplerdir. Ä°drar ilk çıktıÄında asidiktir.
İçinde bulunan maddelerin deÄiÅimine göre birçok rahatsızlıÄın teÅhisi ise idrarın diÄer bir Åekilde önemini artırır. Ãnlem açısından her gün idrarın rengindeki deÄiÅiklikler özellikle koyu renk alması sürekli kontrol edilmelidir.
Nefronlar sadece süzme yapmaz aynı zamanda geri emilim denilen bir iÅlevi daha yerine getirir. Bu iÅlev atılan madde miktarını azaltma suretiyle, tasarruf ve enerjiden kazanma amaçlıdır. Geri emilim olmasaydı Åu an tükettiÄimizin daha fazlasını harcayarak hem sindirim organlarımız aÅırı yorulacak hem de ihtiyaçlarımızı daha zor karÅılayacaktık.
Ä°NSANDA BÃBREKLERDE SÃZME
Glomerulusta var olan yüksek basınçla kan plazması ve birçok yararlı ve zararlı madde nefron kanalına geçerek orada bazılarının geri emilimi gerçekleÅtikten sonra idrar kesesine gönderilmesidir.
Ä°NSANDA GERÄ° EMÄ°LÄ°M
Glomerulus ile süzülen sıvı kanalda ilerlerken su ozmosla, glikoz, vitamin, aminoasit, Ca+, Na+, K+ difüzyonla etrafındaki kılcallara geçer. Buna geri emilim denir. Emilmeyen üre az bir miktar su ile idrar torbasına ilerler. Su tüm hücrelerimizde kesin kez bulunması gereken bir madde ise bunun emiliminin %80-%95 arası olması çok normaldir. Fakat bu hareket hipofiz bezinin yönetimi altındadır. ADH hormonu ile düzen saÄlanır. Vücuttan çok tuz ve su eksildiÄinde, aÄız kuruluÄu, halsizlik, tansiyon düÅüklüÄü, çarpıntı ve Åok görülebilir. Tuz alınmaksızın bol su alınması halinde de, su zehirlenmesi olarak adlandırılan, adale kasılmaları, çırpınmalar, Åuur kaybı ve koma ile ölüme kadar varabilen bir tablo görülebilir.
Potasyumun kanda yüksek düzeylerde bulunması, böbrek hastalıÄı, ciddi yanıklar, kanamalar gibi etkenlere baÄlı olarak idrar miktarının azalması hallerinde görülebilir
Kanın pH deÄerini ise yine böbrekler dengeler. DiÄer organların bire bir kimyasal deÄerlerini ayarlamaya çalıÅmaktansa, onlara gerekli maddeleri ulaÅtıran kanı kontrol etmek hem daha pratik hem de etkilidir.
BOÅALTIM SÄ°STEMÄ° RAHATSIZLIKLARI
BaÅta ihmal edilen terleme sonrası böbreklerin korunmaması, yeterli su alınmaması, gereksiz ve yanlıŠilaç kullanımı, sürekli aynı Åekilde oturma gibi sebepler yanında bir çok patolojik sebepler yıÄını yer alır.
Sigara bu sistemimizi de direkt ve olumsuz etkilemektedir. Sigaradan kana karıÅan maddelerin ayrıÅması için böbreklerin daha fazla çalıÅmakta, savunmaya ayrılan süreyi kısaltmakta, böbrekte, kanda ve idrarda renk deÄiÅimi meydana getirmekte, böbrek yetmezliÄi doÄurmakta, glomerulusta süzmenin azalması gibi tepkiler oluÅur.
- Böbrek düÅüklüÄü: BöbreÄin anormal sarkıklıÄıdır. Yüzen böbrek diye bir çeÅidi vardır. Böbrek normal Åeklinde olmadıÄından tam kapasite çalıÅamaz.
- Böbrek yetmezliÄi: Akut ve kronik olmak üzere iki çeÅittir. Akut olan yetmezlik idrarın kendiliÄinden çıkmasının tam ya da tama yakın durması ile belli olur. Genelde ya bir taÅ ile tıkalılık ya da kalbin az kan pompalamasıyla böbrekte hiçbir fiziki sorun yokken tam olarak süzme yapamamasından dolayı gerçekleÅir. Geçici süreyle diyaliz makinesi kullanılabilir. Tam olarak söylenemez fakat iyileÅme süresi 3-5 haftadır. Kronik olanındaysa böbrekler senelerce harap olmaktan, sonrası hem kalsiyumun yeterli emilimi olmadıÄından kemik bozuklukları, kalsiyum-fosfor metabolizması bozukluÄu, dıŠve iç salgı yetersizliÄi, alyuvar üretimi için eritropoyetin bireÅimi azalımı ve hem de anemi takip eder. Tedavi böbrek nakli ve geçici süreyle diyaliz makinesi kullanılır.
- Ãremi: Tanımda Åiddetli böbrek yetmezliÄinin tüm belirtileridir. Tam anlamıyla sebebi bilinmeyip, kaynaÄı üre olduÄu sanılmaktadır. Aslen tek sebep üre deÄil kanda su ve elektrolit bozuklukları da yer alır.
- Nefrit: Nefronların iltihaplanması Åeklindeki hastalıktır. Genel nedeni boÄaz enfeksiyonlarının tedavisi olmaması ile ilerleyen iltihaplanmanın böbrekte yerleÅmesidir. Kısa sürede tedavi edilmezse böbreklerin tamamen durmasına neden olur. Böbreklerin bir süre dayanması tam tıbbi müdahale zamanını yaratır.
- Böbrek veremi: Yine akciÄer veremindeki gibi Koch basili ve onun neden olduÄu tüberkül denilen lezyonlar böbrekte görülür. En sık görülen verem türlerindendir. Tedavi antibiyotiklerle saÄlanır. Tam iyileÅme elde edilir.
- Ä°drar torbası iltihaplanması: Genelde bir virüsün veya bakterinin torbada etkinleÅerek iltihaplanma yapmasıdır. Bunla birlikte tedaviye gidilmemesi sonucu etrafındaki yapıları da tehdit eder duruma gelir. Aynı zamanda boÄazdaki bir iltihaplanma buraya kadar ilerleyebilir. Tedavi tamamen mümkündür.
- Böbrek iltihaplanması: Mesane iltihap kapmadan önce de sonra da geliÅebilir. Bu durum diÄer böbrek rahatsızlıklarında sık görülen titreme, üÅüme ile tanınabilir. Enfeksiyon ilerlerse farklı bir hastalıÄa çevirebilir. Tedavisi tamamen mevcuttur.
- Böbrek taÅları: Halen araÅtırma ve tartıÅma konusu olan bu hastalıÄın sebebi bilinmemektedir. Kalsiyum ve azotlu kristalleÅebilen bileÅiklerin oluÅturduÄu katı çökelti sonucu çok sancılı ve idrarda kan kesin belirtileridir. Bu gibi bir durum için önceden küçük bazı önlemler alınabilir. Bol su alma, hareketli olma, fazla tuzlu yiyecekler yememeye özen göstermek gibi. Tedavi mümkün olmakla, taÅ lazer, ameliyat veya ilaç kullanımı ile düÅürülebilir.
Kalsiyumun kandaki düzeyinin gerektiÄinden fazla olması hali, genellikle, paratiroid bezinin hastalıklarında görülmektedir. Hafif dereceli yükselmeler, fazla bir belirti vermez. Bu hastalarda sık böbrek taÅları görülür. Kalsiyum yükseldikçe kas güçsüzlüÄü, böbrek kireçlenmesi, kemiklerde gereÄinden fazla kireç toplanması gibi durumlar belirir
Ä°drar yolları iltihabı, idrar akıntısı ve tutamama, idrar yolları yanması gibi rahatsızlıklar da yine sebebi bilinen fakat böbrekte oluÅan bir hastalıÄı takiben gelebilen diÄer vakalardır.
DENEY: MEMELÄ° BÃBREÄÄ°NÄ°N Ä°NCELENMESÄ°
AMAÃ: BÃBREÄÄ°N YAPISININ KAVRANMASI
DENEY ARAÃ-GEREÃLERÄ°:
*Bir adet koyun böbreÄi
*Plastik leÄen
*Bisturi
DENEYÄ°N YAPILIÅI:
Bir adet koyun böbreÄi boyuna ve enine çıkacak Åekilde kesildi.
DENEYÄ°N SONUCU:
Ortaya çıkan böbrek piramitleri, öz ve havuzcuk bölgeleri yakından görüldü. BöbreÄe giren ve çıkan damarlar ise havuzcukta yer aldıÄı kavrandı. Yine aynı yerden çıkan idrar kanalı buradadır.
Ayrıca enine keserekten de görülen kılcallık dikkatlerden kaçmadı.
BöbreÄe gelen ve böbrekten çıkan damarların kalınlıkları görüldü. Böbrek toplardamarının böbrek atardamarından ince olduÄu belirlendi.
Böbrek içinde idrar kanalına süzülen maddeleri taÅıyan idrar toplama kanalları yeri ve sayısı görüldü. Fakat çok sayıda nefron ve kılcal damar böbreÄi karmaÅık bir yapıya sürüklemiÅtir. Tam inceleme mikroskop ile gerçekleÅtirilir.
Canlılarda BoÅaltım Sistemi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder