Uykudan henüz uyanmıŠbirinin incelikli olmayan yargılaması, düÅlerinin baÅka bir dünyadan geldiÄini deÄil de, sanki kendisini baÅka bir dünyaya götürdüÄünü varsayar. DüŠgörüngüleri üzerine özenli bir derleme yapan ünlü ve yaÅlı fizyolog Burdach pek çok kez alıntı yapılmıŠbir yazısında bu kanıyı anlatır: âDüÅlerde, günlük yaÅam, zahmetleri ve hazları, sevinçleri ve acılarıyla asla yinelenmez. Tersine, düÅlerin baÅlıca amacı bizi onlardan arındırmaktır. Hatta aklımız bir Åeylerle dopdolu olduÄunda, derin acılarla periÅan olduÄumuzda ya da tüm zeka gücümüz bir sorun tarafından emildiÄinde bile bir düÅ, bizim duygusal durumumuza bürünüp gerçekliÄi simgelerle temsil etmekten baÅka bir Åey yapmayacaktır.â I.H. Fichte, aynı anlamda, âbütünleyici düÅlerdeâ den söz eder ve onları, ruhun kendini saÄaltıcı doÄasının gizli nimetlerinden biri olarak betimler. Strümpell, düÅlerin doÄası ve kökeni üzerine yaptıÄı çalıÅmada (geniŠçapta ve haklı olarak büyük beÄeni kazanmıŠbir çalıÅma) aynı etkiden söz eder: âDüŠgören insan uyanıklık bilinçliliÄinin dünyasından uzaklaÅtırılır.â Ayrıca : âDüÅlerde uyanıklık bilinçliliÄimizin düzenli içeriklerine iliÅkin belleÄimizin ve bilinçliliÄimizin normal davranıÅları hemen tümüyle yitmiÅtir.â Ve de âDüÅlerde, akıl, uyanıklık yaÅamının olaÄan içerikleri ve olaylarından neredeyse belleksiz bir biçimde kopar.â diye yazar.
Bununla birlikte, yazarların önemli bir çoÄunluÄu, düÅlerle uyanıklık yaÅamının iliÅkisi konusunda karÅıt bir görüÅü benimserler. Böylece Haffner :â Birinci planda düÅler, uyanıklık yaÅamını sürdürür. DüÅlerimiz kendilerini, kısa önce bilincimizde yer almıŠdüÅüncelere düzenli olarak baÄlarlar. Dikkatli bir gözlem,bir düÅü, bir gün öncesinin yaÅantılarına baÄlayan bir ipliÄi hemen her zaman bulacaktır.â Weygandt özel olarak Burdach âin az önce aldıÄım anlatımına karÅı çıkar: â Ãünkü düÅlerin çoÄunda onların bizi olaÄan yaÅamdan kurtarmak yerine aslında yeniden ortaya götürdüÄü, sıklıkla ve açık olarak gözlemlenebilir. â Maury kısa bir formül öne sürer:â GördüÄümüz söylediÄimiz, arzu ettiÄimiz ya da yaptıÄımız Åeylerin düÅünü görürüz. â Jessen ise ruhbilim kitabında biraz daha geniÅ bir biçimde yaklaÅır:â Bir düÅün içeriÄi, deÄiÅmez bir biçimde düŠgörenin bireysel kiÅiliÄine, yaÅına, cinsiyetine, sınıfına, eÄitim standardına ve alıÅılmıŠyaÅam biçimi ile geçmiÅ tüm yaÅamının olay ve deneyimlerine az ya da çok baÄımlıdır. â
Bu soru üzerine en ulaÅılmaz tutum, Winterstein âın alıntı yaptıÄı filozof J.G.E. Maass tarafından benimsenmiÅtir:â Deneyimler, en sık olarak en sıcak tutkularımızın odaklandıÄı Åeyleri düÅümüzde gördüÄümüz yolundaki görüÅümüzü desteklemektedir. Ve bu da tutkularımızın düÅlerimiz üzerinde bir etkisi olması gerektiÄini gösterir. Hırslı adam, düÅlerinde, kazanmıŠolduÄu (ya da kazandıÄını hayal ettiÄi) ya da kazanmak istediÄi defne dalından taçları görür; oysa aÅık, düÅlerinde, tatlı umutlarının nesnesiyle uÄraÅmaktadır. Yürekte uyuklayan bedensel arzu ya da itilmiÅlikler, eÄer bir Åeyler onları harekete geçirirse, kendilerine eÅlik eden düÅüncelerden doÄan bir düÅe neden olur ya da zaten var olan bir düÅe bu düÅüncelerin karıÅmasına yol açarlar. â
DüÅlerin içeriÄinin uyanıklık yaÅamına baÄımlılıÄı konusundaki aynı görüŠantik çaÄda da benimsenmiÅti. Radestock, Xerxest âin Yunanistan seferine çıkmadan önce nasıl cesaret kırıcı öneriler aldıÄını, ama düÅlerinde hep bu sefere kıÅkırtıldıÄını, öte yandan Ä°ran âlı yaÅlı bir bilge düŠyorumcusu olan Artabanus âun, ona, ısrarla, kural olarak düŠresimlerinin uyanık adamın zaten düÅündüÄü Åeyleri içerdiÄini söylediÄini anlatır.
DüÅlerin Uyanıklık YaÅamıyla Ä°lgisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder