GöÄüs kafesi ve akciÄerler esnek yapılardır. Normalde göÄüs kafesiyle akciÄerler arasında ince bir sıvı tabakasından baÅka bir Åey yoktur. AkciÄerler göÄüs kafesi içinde kolayca kayar, fakat göÄüs kafesinden ayırmaya çalıÅıldıÄında aralarında sıvı olan yapıÅık iki cam gibi kolay ayrılamazlar. GöÄüs kafesiyle akciÄerler arasında plevra içinde subatmosferik bir basınç vardır. Sakin solunum sırasında akciÄer tabanındaki plevra içi basıncı ki soluk almanın baÅlangıcında -2,5 mmHg kadardır ve yaklaÅık -6 mmHg’ya kadar düÅer. Bu durumda akciÄer daha geniÅler, hava yolları içindeki basınç hafifçe negatiftir ve hava akciÄerlere dolar. Soluk alma bittiÄinde akciÄerlerin kapanma eÅilimi göÄüs kafesini soluk verme durumuna geri çekmeye baÄlarken bu anda akciÄerlerin ve göÄüs kafesinin kapanma basınçları birbirleriyle dengelenir. Hava yollarındaki basınç hafif artar ve hava akciÄerlerden çıkar.
AKCÄ°ÄERLERÄ°N GENÄ°ÅLEME VE DARALMASININ TEMEL MEKANÄ°ZMASI
AkciÄerler iki yoldan geniÅleyip daralırlar:
1- Diyafragmanın göÄüs boÅluÄunu vertikal eksende uzatıp kısaltmak üzere aÅaÄı yukarı hareketi. Sakin soluk alma sırasında toraks içi hacim deÄiÅikliklerinin %75 kadarından diyafragma sorumludur. Diyafragmanın hareket mesafesi 1,5 cm ile 7 cm arasında deÄiÅir. Ä°nspirasyonda diyafragma akciÄerlerin alt yüzünü aÅaÄı doÄru çeker. Ekspirasyon sırasında diyafragma gevÅer, akciÄerler ve göÄüs esneklikleri nedeniyle eski durumlarına dönerler, bu esnada karın içi organları aÅaÄıdan yukarıya doÄru akciÄerlere basınç yapar.Derin solunum sırasında bu esnek güçler yeterli olmaz, karın kaslarının kontraksiyonu ile abdominal yapılar diyafragmayı yukarı doÄru iter ve hızlı bir ekspirium saÄlanır.
2. GöÄüs boÅluÄunun ön arka çapının büyültüp küçültmek üzere kostaların yukarı ve aÅaÄı hareketi. Ä°stirahat halinde kaburgaların eÅimi aÅaÄı doÄru olduÄundan, sternum geride omurgaya doÄru çekilmiÅ gibidir. GöÄüs kafesi yükseldiÄi zaman kaburgalar düzleÅir ve sternum omurgadan uzaklaÅarak göÄüs boÅluÄunun ön arka çapını artırır.Maksimal inspirasyonda bu geniÅleme %20′yi bulur. Bu nedenle göÄüs kafesini yükselten kaslar inspirasyon, aÅaÄı çeken kaslar ise ekspirasyon kasları olarak sınıflandırılır.
a) GöÄüs kafesini kaldıran (inspiratör) kaslar:
- M.Sternokleidomastoideus: Sternumu yukarı kaldırır.
- M.Serratus anterior: Kostaların birçoÄunu yukarı kaldırır.
- Mm. Skaleni: İlk iki kostayı yukarı kaldırır.
- Mm. İnterkostales eksterni: Tüm kostaları yukarı kaldırır.
b) GöÄüs kafesini indiren (ekspiratör) kaslar:
- M.Rectus abdominalis: Alt kostaları kuvvetle aÅaÄı doÄru çektiÄi gibi, öteki karın kasları ile birlikte karın içi organlarını yukarı doÄru iterek diyafragmaya basınç yapar.
-Mm. Ä°nterkostales interni: Kostaları aÅaÄı çeker. Solunum kaslarının çalıÅma prensipleri Åekil I’de gösterilmiÅtir. Bu kasların yanı sıra soluk alıp vermede Glottis ve BronÅ Tonüsüde etkilidir.
Larinksin abdüktör kasları soluk almanın baÄlangıcında kasılır ve ses tellerini birbirinden uzaklaÅtırarak glottisi açar. Genel olarak, bronÅ duvarındaki düz kasların varlıÄı ventilasyonun akciÄerin her kısmında homojen daÄılımı saÄlar. AkciÄere girecek yabancı cisimlere karıı ise hem glottis kasları hem de bronÅ kasları kontraksiyonlarıyla bariyer olmaya çalıÅırlar.Yine bronÅ kaslarında soÄuk, lökotrienler gibi etkenlerde kontraksiyon veya dilatasyona neden olarak solunum mekaniÅini etkilerler.
SOLUNUMLA Ä°LGÄ°LÄ° BASINÃLAR
1) Ä°ntraalveoler Basınç : Normalde bu basınç atmosfer basıncına göre negatiftir. (-1mmHg) Bu negatiflikten dolayı havanın solunum yollarından içeriye akıÅına neden olur. Ekspirium sırasında ise intraalveoler basınç +1 mmHg’ya yükselerek havanın solunum yollarından dıÅarıya akıÅına neden olur.
2) AkciÄerlerin Büzülme EÅilimi ve Ä°ntraplevral Basınç: AkciÄerler esneklikleri ile sürekli olarak kollabe olmaya ve böylece göÄüs çeperinden uzaklaÅmaya eÅilim gösterirler. Bu esnekliÄin iki önemli nedeni vardır. Birincisi akciÄerlerde anatomik olarak bulunan esnek lifler, ikincisi ise alveol içini örten sıvının yüzey gerilimidir. Normal koÅullarda akciÄerlerdeki esnek lifler büzücü kuvvetlerin üçte birinden, yüzey gerilim olayı ise üçte ikisinden sorumludur.
AkciÄerlerin toplam büzülme eÅilimi, intraplevral boÅlukta akciÄerlerin kollabe olmasını önleyen negatif basıncın deÄeri ile ölçülür. Bu basıncda intraplevral basınç -4 mmHg’dır. (-2,5-6mmHg) Zorlamalarla bu basınç -12 ila -18 mmHg’ya düÅebilir.
3) Sürfaktan: Tip II granüler pnömositler tarafından salgılanan ve bir lipoprotein olan sürfaktan tabii ki bir basınç oluÅturamaz. Fakat alveol yüzeyini örten sıvının yüzey gerilimi azaltarak, alveolleri stabilize ederek, yine alveollerde ödem sıvısının birikimini önleyerek sanki solunumla ilgili bir basınçmıŠgibi rol oynar. ÃrneÄin sürfaktan yokluÄu veya azlıÄı pulmoner ödeme neden olur.
AKCÄ°ÄERLER VE TORAKSIN GENÄ°ÅLEME KAPASÄ°TESÄ°; KOMPLÄ°YANS
AkciÄerlerin ve toraksın geniÅleme kabiliyetine kompliyans denir. Bu kavram, intraalveoler basıncın her ünite artıÅına karÅı, akciÄerlerdeki hacim geniÅlemesi olarakta ifade edilir. Normalde akciÄerler ve toraksın birlikte kompliyansı her cm su basınç için 0,13 litredir. Bu, alveoler basınç 1 cm su deÄerinde yükseldiÄi zaman akciÄerlerin 130 ml geniÅlediÄini ifade eder. AkciÄerler göÄüs kafesinden çıkartıldıklarında yaklaÅık iki kat daha kolay gerilebilirler. Ãünkü göÄüs kafesi bariyeri ortadan kalkmıÅtır. DIÅ ortamda kompliyans her cm su için 0,22 litreye yükselir. Bu olayda bize inspirasyon kaslarının yalnız akciÄerleri deÄil, onun etrafındaki göÄüs çeperinide geniÅletmesi gerektiÄini gösterir. Åekil II de Normal Åahısta kompliyans diyagramı gösterilmiÅtir.
AkciÄerlerin ve göÄüs kafesinin esneme yetenekleri arasındaki iliÅki canlı deneklerde gösterilebilir. AkciÄer dokusunu harap eden koÅullar akciÄer kompliyansını azaltır. AkciÄer ve toraks kompliyansı birlikte düÅünüldüÄü zaman göÄüs kafesinin geniÅleme yeteneÄini azaltan anormalliklerde göz önüne alınmalıdır.
SOLUNUM Ä°ÅÄ°
GöÄüs kafesinin ve akciÄerlerin esnek dokusunu germek, esnek olmayan dokuları hareket ettirmek ve havayı solunum yollarında hareket ettirmek için solunum kaslarınca iÅ yaptırılır. Sakin solunumda yalnız inspirasyonda kas kontraksiyonu meydana gelir. Ekspirasyon göÄüs kafesi ve akciÄerlerin esnek büzülmesi nedeniyle tamamen pasif bir olaydır.
ınspirasyon iÅi üç farklı bölüme ayrılabilir:
1) Kompliyans iÅi: AkciÄerleri esnek güçlere karÅı geniÅletmek için gerekli kompliyans iÅi akciÄer hacmindeki geniÅlemeyi, bu geniÅlemedeki basınçları çarparak hesaplarız.
Kompliyans iÅi: Hacimdeki artıŠx Ä°ntraplevral basınç artıÅı.
2) Doku direnç iÅi: AkciÄer ve göÄüs kafesindeki yapıların viskositesini yenmek için yapılan iÅtir.
3) Solunum yolları direnç iÅi: Solunum yollarında havanın akıÅına karÅı direnci yenmek için yapılan iÅtir.
Bu üç inspiriyum iÅinden en önemlisi kompliyans iÅidir. Normal sakin solunumda iÅin büyük kısmı akciÄerlerin geniÅletilmesiyle ilgilidir, küçük bir bölümü doku direncini yenmek için, kalan ise solunum yolları direncini yenmek için yapılır. Sakin solunum sırasında harcanan toplam iÅ miktarı 0,3 -0,8 kg-m/dak. kadardır. Bu deÄerin egzersizde çok armasına raÄmen normal kiÅilerde solunum için harcanan enerji egzersiz sırasında harcanan toplam enerjinin %3′ünden daha azdır. Amfizem, astım ve dispne ile ortopnenin bulunduÄu hastalıklarda solunum iÅi artmıÅtır.
Genellikle ekspirasyon sırasında akciÄer ve göÄüs çeperlerinin esnek büzülmesi söz konusu olduÄundan kasların yaptıÄı bir iÅ yoktur. Solunum faaliyetinin artıÅı ya da solunum yolları direnci ve doku direnci yükseldiÄinde (örneÄin KOAH, saÄ kalp yetmezliÄi) ekspirasyonda da iÅ yapılır. Bu koÅullarda solunum için gerekli olan enerjide en az 1/3 oranında artar.
AKCÄ°ÄERÄ°N FARKLI BÃLGELERÄ°NDE VENTÄ°LASYON VE KAN AKIMI FARKLILIKLARI
Dik dururken birim akciÄer hacmi baÅına olan ventilasyon akciÄer tabanında tepesine göre daha azdır. Bunun nedeni soluk almanın baÅlangıcında plevra içi basıncın akciÄer tabanında tepesine göre daha az negatif olmasıdır ve akciÄer içi plevra içi basınç farklı tabanda tepeye göre daha az olduÄu için akciÄer daha az geniÅlemiÅtir. Bunun tersine akciÄer tepesi daha fazla geniÅlemiÅ olup yani maksimum hacmindeki yüzde payı daha büyüktür. Kan akımı da tabanda tepeye göre fazladır. AkciÄerin tepesinden tabanına doÄru giderken kan akımındaki baÄıl deÄiÅim ventilasyondaki baÄıl deÄiÅimden daha büyük olduÄundan ventilasyon/perfüzyon oranı tabanda az, tepede fazladır. Yerçekimine baÄlanan bu durum son yıllarda uzayda yapılan çalıÅmalarda yerçekiminden uzak ortamda da önemli derecede aynı olduÄu gösterilmiÅtir. YaÅlılarda ve kronik akciÄer hastalıÄı olanlarda esnek kapanmanın bir bölümü kaybedilir ve bunun sonucu plevra içi basınç azalır. Sonuç olarak, dik durumdayken zorlu bir soluk verme hareketi yokken, akciÄer tabanında fonksiyonel artık kapasite kadar yüksek hacimlerde hava yolu kapanması görülebilir.
Yerçekiminin ventilasyona varsayılan etkisinin klinikte bir karÅılıÄı tek taraflı akciÄer hastalıÄı bulunan kiÅilerin saÄlam akciÄerleri üzerine yan yattıklarında arteriel oksijenlenmenin iyileÅmesidir. Bilinmeyen nedenlerden dolayı bu durum çocuklarda ters olmaktadır.
ÃLÃ ALAN VE EÅÄ°T OLMAYAN VENTÄ°LASYON
Solunum sisteminde gaz deÄiÅimi sadece hava yollarının son kısımlarında görüldüÄü için solunum sisteminin geri kalan bölümlerini dolduran hava ile akciÄer kapilleri arasında gaz alıÅveriÅi olmaz. Normalde bu ölü boÅluÄun hacmi kiÅinin pound olarak vücut aÄırlıÄı deÄerine aÅaÄı yukarı eÅdeÄerdir. Yani 150 pound (68 kg) aÄırlıkta bir kiÅide alınan havanın sadece 350 ml’si alveollerdeki hava ile karıÅır. Sonuç olarak alveolar ventilasyon yani bir dakikada alveollere ulaÅan hava miktarı solunumun dakika hacminden daha azdır. Buna ek olarak ölü alandan dolayı, solunum dakika hacmi aynı tutulduÄunda hızlı ve yüzeyel bir solunum yavaÅ fakat derin bir solunuma göre daha az bir alveolar ventilasyon yaptıÄına dikkat etmek gerekir. Tablo 1Ãde bu durum gösterilmiÅtir.
Tablo I : Solunum hız ve derinliÄinin alveoler ventilasyon üzerine olan etkileri.
Solunum hızı           30/dk          10/dak.
Soluk hacmi           200 ml          600 ml
Dakika hacmi               6 L               6L
Alveoler Ventilasyon (200-150)x30=1500 ml (600-150)x10=4500 ml
Ãlü boÅluk alveoller hariç solunum hacmi ile Anatomik ölü boÅluk ve kanla dengelenmemiÅ gaz hacmi yani boÅuna ventilasyon ile karakterize Fizyolojik ölü boÅluk olarak ikiye ayrılır. SaÄlıklı kiÅilerde iki ölü alan birbirine eÅittir. Fakat hastalıklarda bazı alveollerdeki gazla kan arasında gaz geçiÅi olmayabilir ve bazı alveollerde aÅırı ventilasyon olur. Bu durumda fizyolojik ölü boÅluk anatomik ölü boÅluktan hacim olarak daha büyüktür. AkciÄerlerdeki ventilasyon kalıbı, kiÅiye inert bir gaz olan ksenonun radyoaktif izotopunun solutulması ve aynı anda göÄüsün bir radyasyon tarayıcı demeti ile taranmasıyla deÄerlendirilebilir. Az radyoaktivite gösteren alanlarda ventilasyon azdır.
Total ölü alan soluk verme havasının PCO2 deÄeri arteriyel kan PCO2 deÄeri ve soluk hacminden (Tidal volum) hesaplanabilir. Soluk hacmi ile (VT), soluk verme havasının PCO2 deÄeri (PECO2)’nın çarpımı arteriyel PCO2 (PACO2) ile soluk hacmi ve ölü boÅluk (VD) arasındaki farkın, soluk alma havasındaki PCO2 (PICO2) çarpı VD ile toplamına eÅittir.
PECO2 x VT= PACO2 X (VT-VD) + PICO2 x VD
(Bohr denklemi)
Yalnız PICO2 x VD deÄerleri çok küçük olduklarından atılabilir.
EÄer;
PECO2= 28 mmHg
PACO2= 40 mmHg
VT = 500 ml ise VD = 150 ml olarak bulunur.
AKCÄ°ÄER HACÄ°M VE KAPASÄ°TELERÄ°
Pulmoner ventilasyonun incelenmesinde basit bir yöntem olan spirometri ile akciÄerlere girip çıkan hava ile akciÄer hacim ve kapasiteleri kolaylıkla belirlenir.
AKCÄ°ÄER HACÄ°MLERÄ°
1) Tidal Volum (Soluk Hacmi): Her normal soluktaki inspirasyon ve ekspirasyon hacmi, yaklaÅık 500 ml.
2) Ä°nspirasyon yedek hacmi: Normal inspirasyondan sonra derin bir inspirasyonda normal soluk hacmine ek olarak alınabilen hava hacmi, yaklaÅık 3000 ml.
3) Ekspirasyon yedek hacmi: Normal bir ekspirasyondan sonra zorlu bir ekspirasyonla fazladan çıkarılan hava hacmi, yaklaÅık 1100 ml.
4) Rezidüel (Tortu)hacim: En zorlu bir ekspirasyondan sonra akciÄerde kalan hava hacmidir ve yaklaÅık 1200 ml kadardır.
AKCÄ°ÄER KAPASÄ°TELERÄ°
AkciÄer kapasiteleri hacimlerin iki yada daha fazlasını birlikte deÄerlendirerek ifade edilir.
1) ınspirasyon kapasitesi: Tital volum ile inspirasyon yedek hacminin toplamıdır, yaklaÅık 3500 ml’dir.
2) Fonksiyonel rezidüel kapasite: Ekspirasyon yedek hacmi ile rezidüel volum toplamıdır, yaklaÅık 2300 ml dir.
3) Vital kapasite: ınspirasyon yedek hacmi, tital volum ve ekspirasyon yedek hacminin toplamıdır. YaklaÅık 4600 ml dur.
4) Total akciÄer kapasitesi: Vital kapasite ile rezidüel volüm toplamıdır, yaklaÅık 5800 ml dir.
Åekil III’de akciÄerin hacim ve kapasiteleri bir diyagram olarak verilmiÅtir. Bütün akciÄer hacim ve kapasiteleri kadınlarda erkeklerden %20-25 daha azdır.
ınspirasyon kaslarının gevÅemesi ile akciÄer ve göÄüs çeperi esnek yapıları akciÄerlerin pasif olarak büzülmesine neden olur. Bunun için, inspirasyon kasları tam gevÅediÄi zaman akciÄerler Ä°STÄ°RAHAT EKSPÄ°RASYON DÃZEYÄ°’ne döner. Bu düzeyde akciÄerlerdeki hava hacmi fonksiyonel rezidüel kapasiteye eÅit yada genç eriÅkinde 2300 ml dir.
AKCÄ°ÄER HACÄ°M VE KAPASÄ°TELERÄ°N ÃNEMÄ°
Hacim ve kapasiteler yatarken azalır, ayakta iken artar;. Bu da özellikle anestezi açısından önemlidir.
Rezidüel volüm oksijen ve karbondioksit konsantrasyonunu sabit tutar. EÄer rezidüel volüm olmasa, azalsa veya artsa bu iki parametre (Oksijen ve Karbondioksit) arasında yaÅamla baÄdaÅmayacak kadar fark olur. Bu solunum fizyolojisinin temel kuralıdır.
Vital kapasitede yaÅam için gerekli miktar 500-100 ml den fazladır. Bazı kas hastalıkları, medülla spinalis yaralanmalarında, sürekli suni solunum gerektiren hastalarda tedavi için bu deÄerlerin bilinmesi önemlidir. Yine akciÄer gerilme kapasitesini düÄüren her hastalıkta (Tbc, kr.astım, kr.bronÅit, plorezi, ..vs.) hastalıÄın prognozu için vital kapasitenin bilinmesi faydalıdır. Sol kalp hastalıklarında vital kapasite pulmoner ödemin derecesini tayin etmede kullanılır. Anestezi ve Reanimasyon kliniklerinde ise mekanik ventilasyon için akciÄer hacim ve kapasitelerinin önemi tartıÅılmaz bir gerçektir.
KAYNAKLAR
1. Ganong William F.: Review of Medical Pyhsiology. Seventeenth Edition. Prentice-Hall international Inc. USA, 594-602; 1995.
2. Guyton-Hall: Textbook of Medical Pyhsiology. Ninth Edition. W.B. Saunders Company. Philadelpehia, USA, 477-482; 1996.
3. Miller Ronald D.: Anesthesia. Fourth Edition Churcill Livingftone Inc. USA, 577-621; 1994.
4. Collins Vincent J.: Principles of Anesthesiology Third Edition. USA, 229-230; 1994.
5. West J.B.: Respiratury Physiologh. Baltimore, Williams Wilkins, 1974.
Prof. Dr. Sebahattin USLU
Atatürk Ãniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji AD.
Pulmoner Ventilasyon MekaniÄi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder